BUNLARIN DEDELERİ DAHA ŞANSLIYDI! – 12 Ağustos 2020

Bunların Dedeleri Daha Şanslıydı

Bugünlerde içim içime sağmıyor, yerimde duramıyorum. Gözüm, kulağım, yüreğim, kalbim aklım reisin izinde, Oruç Reis’in izinde.

Hani hep diyorduk ya, hepimiz aynı gemideyiz diye, işte o gün bugün. Bizim çocuklar rüzgârı da aldılar arkasına yürüyorlar. Seni beni yaşatmaya yeminli Türk’ün şanlı bayrağı kendisine ait olanı gasp edenlerin karşısına yüz sene sonra da olsa “bi dakka ya, biz daha ölmedik” diyerek yürüyor bugün.

100 yıl önce kaybettiğimiz ne varsa peşine düştük. Kahpe rüzgarlar ne yönden eserse essin, biz bize yeteriz diyerek bizden olana sahip çıkacak, bizim olanı koruyacak bizden alınanı söke söke geri alacağız.

86 yıl sonra Ayasofya zincirlerini kırdı ve Oruç Reis Akdeniz’e açıldı. Türkiye bugün mavi vatanda. Türkiye bugün Oruç Reisiyle Akdeniz sularında. Türkiye bugün Akdeniz’de hidrokarbon arama çalışmalarına devam eden Oruç Reis gemisine, donanma gemileri ile, havadan da SİHA’larla eşlik etmekte.

Türkiye bugün, denizlerde ne işin var, senin yerin buralar değil diyerek masalarda kendisine kader çizen her türlü birliğin, örgütün, işbirlikçilerin karşısında.

Türkiye bugün bizi bir kabile devleti görenlere “Gelin ulan, azdan az çoktan çok gider, tanıyacaksınız Türkiye Cumhuriyetini” diyerek denizden yürümekte.

Türkiye bugün, “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz” rotasını takip ederek denizlerdeki egemenlik haklarını sonuna kadar savunmanın peşinde.

Dalgalandığı yerde ne korku, ne keder, ne de geri adımı olmayan Bayrağımız bugün, Doğu’da Ermenistan’ın, Batı’da Yunanistan’ın, Libya’da Hafter ve Mısır’ın, Güneyde ise PKK VE PYD’nin, ve onların ağababası olan Rusya’nın, Amerika’nın, Fransa’nın  operasyonlarına karşı dimdik mücadele vermekte.

Yani her koldan yapılan bu saldırı ve tehditlere rağmen eğer bugün Oruç Reis’i Akdeniz’e çıkarabiliyorsak bu bir diriliştir, bu bir özgürlük mücadelesidir daha doğrusu 21. yüzyıldaki kurtuluş savaşımızdır. O nedenle gün birlik olma, kenetlenme, sarılma ve bayrağın ipine, turana sıkı sıkıya sarılma günüdür.

Tanımayanlar bilsinler. Oruç Reis, Cezayir ve Tunus’u fethedip tüm Kuzey Afrika’nın kapılarını Osmanlı’ya açan, İspanya donanmasına kök söktüren, Akdeniz’i bir Türk gölü haline getiren Barbaros Hayrettin Paşa’nın ağabeyi, efsane denizcinin, mavi suların kızıl sakallı aslanının adıdır Oruç Reis..

Yunanlıların dedeleri şanslı adamlardı, 1453’te sadece Fatih’i tanıdılar. Ama bugün torunları, 24 temmuzda Ayasofya’da Fatihle tanıştılar, şimdi de Akdeniz’de Barbaros’la, Yavuz’la, Oruç Reis’le   tanışıyorlar. Herkes nasibini yaşarmış, yapacak bişey yok…

Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsan ettik ayetinden güç alarak ve uluslararası hukuku öne koyarak dalga dalga süzülüyor ordumuz havada, karada ve mavi vatanda…

Dedik ya Vatanını seven herkes bugün aynı gemide. Ne siyasi partisi, ne tarafı, ne ideolojisi, ne takıntısı ne de başka bir şey gündemimizde değil. Ayrılıktan konuşanlara, amalı fakatlı lakinli cümleler kuranlara, zaman ve zemine bakmadan sığ siyaset yapanlara, milletin aklını karıştıranlara, küçük hesapların peşine düşenlere bu gün yer yok meclislerimizde..

Milletimizin duasını arkasına, donanmamızın gücünü yanına alan Oruç Reis Akdeniz’de bizim olanı alma mücadelesine korkusuzca denizler aşıyor bugün.

Ayasofya yeni bir devrin başlangıcıdır derken şaka yaptığımızı sananlar, Türkiye ile hele de suda şaka yapılmayacağını öğrenecekler. Amma bugün amma yarın.

Çırpın Akdeniz, Karadeniz, Yol ver Türkün bayrağına,

Ordumuza şanlı zaferler nasip eyle Ya’rab.

Mazlum coğrafyalara can suyu olacak gücü ver bu topraklara,

Kolaylaştır fetihlerimizi, seferlerimizi zaferlerle sonuçlandır.

Yeniden dirilişin doğuşunu göster bize Ya Rab.

Hududu olmayan yüksekliğimizi sevinçle müjdele.

Büyük ve tam bağımsız Türkiye’yi bu millete yeniden nasip eyle Ya Rab.