ERTUĞRUL ÖZKÖK YALANI İFŞA! – 08 Temmuz 2020
Ne kadar zavallıca bir durum. Gerçekten ne kadar çirkin ve içler acısı bir durum. Pusmuşsun kenarda bekliyorsun; ülkede afet olsa da birileri ölse, kaybolsa, enkazın altında kalsa ve görevliler de başarısız olsalar da ben de oturduğum yerden konuşsam, giydirsem, meseleyi istediğim gibi çarpıtarak anlatsam ve devamlı da ona, buna, şuna sallasam diye bekliyorsun.
Sakarya’da bir havai fişek fabrikasında patlama yaşandı. Ortalık can pazarı. İnsanlar içerideki eşine, dostuna, evladına, kimisi kocasına, babasına ulaşmak için çırpınıyor, bekliyor. İyi bir haber gelsin, patlama kontrol altına alınsın, yüreğimize su serpilsin diye insanlar bekliyorlar.
Patlama duyulur duyulmaz hemen İçişleri Bakanı, Sağlık Bakanı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı olay yerine koştu. MÜSİAD yani Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı ve Türkiye’nin birçok yerindeki MÜSİAD başkanları da olay yerine koştu çünkü kazanın olduğu fabrikanın sahibi, işadamları derneğinden arkadaşlarıydı. Tabi ki gerek bakanlarımız gerekse MÜSİAD temsilcileri hemen olay yerine alınmadılar hatta yaklaştırılmadılar bile çünkü patlama daha kontrol altına alınamamış, hararetli bir mücadele devam ediyor. Titiz bir çalışma yürütülerek bu acı olaydan en az hasarla çıkılması için gereken yapılmaya çalışılıyordu.
Neyse tam bu sırada MÜSİAD üyeleri ‘olay yerine en yakın bir yerde bir toplantı yapalım, kriz masası oluşturalım, hızlı aksiyon alalım’ diye jandarmanın gösterdiği bir tesiste toplanıyorlar. Yalnız bir kez daha söyleyeyim, bu toplanmanın olduğu sırada olay yeri incelemesi devam ediyor, patlama hâlen daha kontrol altına alınamamış, kimse fabrikaya yanaştırılmıyor. MÜSİAD üyelerinin toplandığı sırada konuyla ilgili ne yapılmalı, nasıl harekete geçilmeli, süreç nasıl yönetilmeli, hayatını kaybeden işçiler için neler yapılabileceği, diğer işçiler için bir yardım çalışması planlaması gibi konular tartışılırken uzak yoldan gelenlere bir şeyler ikram ediliyor. Şimdi mevzu tam burada patlıyor.
Bursa MÜSİAD’ın paylaşımı
Bu toplanmayı sosyal medya hesaplarından paylaşan Bursa MÜSİAD’ın şu paylaşımından sonra bu kare Sakarya’nın yerel bir haber sitesi tarafından alınıyor. Doğrusu, yalanı, gerçeği, aslına hiç bakılmadan manşeti atılıp servis ediliyor. Fabrika sahibi de o an oradaymış, ona moral yemeği için MÜSİAD üyeleri toplanmış, patlama devam ederken MÜSİAD üyeleri ohhh yemeler, içmeler…
Sakarya’nın yerel haber sitesinin paylaşımı
Haber öyle bir yayılıyor ki moral yemeği yalanı da dalga dalga yayılıyor. Kimse ne ölüm sayısına ne yaralı sayısına ne de olaydaki zararla ilgilenmiyor. E tabi FOX haber atlar mı bunu? Yook, katiyen. FOX haberin zaten işi bu. E bizim domuz eti sever Canan atlar mı bunu, mümkün mü öyle bir şey ya? O da yürüyecek tabi. Bugün sabah da Ertuğrul Özkök fabrika sahibine moral yemeği değil daha önce de aynı fabrikada patlama yaşandığı için nasihat yemeği verilmeliymiş diye yazdı. Yazarlar tabi, konuşurlar. Kimse bakmaz işin aslı astarı nedir, olay nedir diye. Ertuğrul Özkök bunu yazarken fabrika sahibinin o yemekte olmadığından bile bihaberdir. Haberinin olmaması da normal çünkü ilgilenmezler bunlar.
Şimdi bu olay nazarında ne diyeceğim biliyor musunuz:
Belli makamları, belli kurumları, belli firmaları temsil eden kişiler bu sosyal medya gerçeğini ve bu sosyal medyanın nasıl bir dünya olduğunu artık öğrenmeleri gerekiyor. Sosyal medyada paylaştığınız fotoğrafları, o paylaşımlarda kullandığınız dili, paylaşımların renk diline kadar ince eleyip sık dokumanız lazım.
Bursa MÜSİAD belki de paylaştığımız bu fotoğrafta ne vardı, olay buralara nasıl geldi diye düşünüyor olabilir. Kimse bakmaz kardeşim olay neydi, ne değildi; kimse ilgilenmez, sen Maraş’tan mı geldin Elazığ’dan mı koştun geldin? Orada bir lokma bir şey yerken olay buralara taşındı diye kimsenin umurunda değil bu durum. Bütün MÜSİAD üyelerinin aynı günün gece yarılarına kadar tepe lambasıyla fabrika içerisinde neler yapıp nasıl bir emek verdiğini de görmezler. Hani derler ya, “Yalan haber ışık hızıyla yayılır da gerçeğin esamesi okunmaz.”
İşte bu yüzden artık yeter! Belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz, bakanlarımız, siyasetçilerimiz… ‘Orada toplandık, burada istişarelerde bulunduk, işte şunu makamında ziyaret ettik’ kalıplarınızdan bıktık artık. İçeriği olmayan, okuyana, görene bir şey katmayan, bilgi vermeyen paylaşımlarınızı artık görmek istemiyoruz. Bu tarz paylaşımlar boş yapmadır ve adamı komik duruma düşürür. Hangimiz biliyoruz orada ölen 7 vatandaşın kimliğini he? Ailesini, hayat hikâyesini hangi birimiz biliyoruz? Ama hepimiz biliyoruz ki, “Sakarya bilmem kaç AKP’ye oy veren yer değil mi?” paylaşımını, hangi birimiz biliyoruz ki Kızılay’ın, AFAD ekiplerinin, MÜSİAD’ın, bakanlıkların orada neler yaptığını? Ama hepimiz biliyoruz, “Ne var canım bunda, işçiler kutlama yapıyor olamaz mı?” paylaşımındaki ahlaksızlığı.
Hepimizin isteği eğer ortada bir ihmal varsa, bir noksanlık varsa araştırılsın, bulunsun ve hak ettiği ceza verilsin. Zaten savcılık da soruşturmayı başlatmış ammaa ortada bir kaza varken, ortada ölümler, yaralanmalar varken ortada acı, gözyaşı, telaş varken birileri oturup siyası hesap kitap yapmasın. Hiç kimse bu tür kazalardan ideolojik nemalanmaya gitmesin ve yine hiç kimse bir kurumu, bir camiayı töhmet altında bırakacak, vatandaşın nazarında insanları hedefe koymak, hele hele de bir olay bu kadar tazeyken bunu yapmak en hafif tabirle ahlaksızlıktır ve fırsatçılıktır.
Millet olarak Sakarya’daki patlamada içimiz yandı, yüreğimiz yandı. Duamız, Allah Sakarya’daki patlamada hayatını kaybedenlere rahmet eylesin, yaralılara şifa versin, acılı ailelerine de sabır ihsan etsin ve bütün ülke olarak duamız Allah memleketimizi her türlü afetten, beladan, musibetten ve görünen görünmeyen kazalardan korusun ve duamıza ek olarak da Allah ülkemizi ve milletimizi kazalardan, afetlerden, depremlerden, ölümlerden, siyasi rant devşirmeye çalışanlardan da korusun ve muhafaza etsin.
Kalın sağlıcakla.