İBB’NİN ÖNÜNDEKİ DAVA ARKADAŞLARINI YALNIZ BIRAKANLAR İYİ DİNLEYİN… – 30 Ağustos 2019

Hani Anadolu’da bir söz vardır ya, “Köprüyü geçene kadar ayıya dayı derler“ diye.
Tamam, köprü geçildi artık. Köprünün tam karşı tarafındayız, yani seçimler bitti. Hani seçimlerden önce birileri ekranlara, bilboardlara, gazetelere, sosyal medyalara boy boy ilanlar veriyordu ya, sözler veriyorlardı… İşte ne diyorlardı; “Biz yönetime gelirsek, biz belediyeyi kazanırsak hiçbir işçinin hakkına, hukukuna zeval gelmeyecek“…
Hatta namus sözleri verildi ekranlardan… Peki sonra ne oldu? Sonra ne oldu? İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nden yaklaşık 5 bin kişi SMS yoluyla onur kırıcı bir şekilde işinden edildi.
Sebep? AK Parti’ye destek veriyor, Cumhurbaşkanına destek tweetleri, mesajları varmış…
Hadi o verilen sözleri, o edilen yeminleri hepsini geçtim, bir de bu ikiyüzlülüğün arkasına saklananlar var. Hem de hiç utanmadan, yüzleri hiç kızarmadan.
Neymiş efendim? Bu işten atılanlar bankamatik memuruymuş, bankamatikten ay sonu çalışmadan para alan tiplermiş, olayı çarpıtmayınmış. Gerçi ne diyeceğim ki? Şaşırdık mı? Yoo. Çünkü bunlar hep böyleydiler. Hep ikiyüzlüydüler, hep yalan söylediler bunlar.
Bunlar değil miydi Kaz Dağları’ndan, işte ormandan, çevreden, ağaçtan bahsedip de sonrasında PKK’nın orman yangınlarını sahiplenmesiyle kafalarını kuma gömüp ölü taklidi yapanlar.
Onun için bunlar her şeyi söyleyebilirler, yazabilir, çizebilirler. Benim derdim başka…
İki, üç gündür Büyük Şehir Belediyesinin önünde o işten atılanlar, emeği, ekmeği gasp edilenler haklarını arıyorlar. Rızıklarının, ekmeklerinin mücadelelerini veriyorlar. Onlarla aynı davada olduğunu söyleyen, onlarla birlikte yol yürüdüğünü iddia eden ne bir AK Parti yöneticisi, ne il başkanı, ne ilçe başkanları, ne belediye başkanları, ne milletvekilleri, ne bakanlar hiç kimse yok ortalıkta.
Yani o dava arkadaşları bugün Büyükşehir Belediyesinin önünde yalnız bırakıldı.
Herkes bekliyor ki Cumhurbaşkanı bir şey yapsın, işte Cumhurbaşkanı bir şey söylesin. Ya arkadaş şu anda o işten atılanlar senin dava arkadaşların değil de, diğer kesimden olsaydı, yani Cumhuriyet Halk Partisi’ne mensup elemanlar olsalardı Mahmut Tanal kafadan ordaydı, Gürsel Tekin akşamdan sabaha nöbet tutuyordu. Bütün milletvekilleri, büyükşehir belediye başkanları, belediye başkanları, il başkanı, ilçe başkanı, efendim sanatçılar, aydınlar hepsi oradaydılar. Yetmez, İzmir’den, Eskişehir’den, Aydın’dan otobüslerle buraya desteğe gelirlerdi. Sonrasında da Fazıl Say bir konser çakar, al sana büyük bir eylem. Ha tabi birileri de onları böyle koçlar gibi yedirir içirirdi.
Peki nerede AK Parti’nin bakanları, milletvekilleri, parti mensupları, genel başkan yardımcıları, il başkanı, ilçe başkanları… Neredesiniz arkadaş? Neden büyük bir eylemle o işçilerin hakları gasp edilirken ses yükseltilmiyor he soruyorum? Eğer sen bugün dava arkadaşlarına sahip çıkmayacaksan ne zaman sahip çıkacaksın he? Ne zaman sahip çıkacaksın?
Kalın sağlıcakla.