Lafı hiç evirip çevirmeden direkt böyle ortadan gireceğim konuya.

Bilmem haberiniz oldu mu, PKK’lı teröristler Hakkâri’de kendileri gibi düşünmediği için yani terör örgütüne biat etmediği için Orhan Adıyaman isimli vatandaşımızın evini bastı. Karısının ve dört çocuğunun gözleri önünde silah zoruyla Orhan Adıyaman’ı evden çıkarıp sokaklarda sürüklediler. Köyün çıkışında da bir Kürt kardeşimiz olan Orhan’ın kafasına sıkıp infaz ettiler yani katlettiler. Geriye dört yetim kaldı, gözü yaşlı bir eş kaldı ve ömrünün sonuna kadar da evladının ateşiyle yüreği yanan analara yeni bir tanesi daha eklendi.

Peki, peki sosyal medyada duyduk mu bu haberi? Orhan’ın eşi yalnız değildir veya Hakkâri’de terör diye bir hashtag falan açıldı mı? Ben görmedim ama daha bu olayın hemen 2-3 gün öncesinde Ankara’da Kürtçe şarkı dinledi diye öldürülen genç, hâlbuki ezan okunurken onları uyardığı için müzik dinleyenler tarafından katledilmişti o kardeşimiz. Bu yalana, bu provokatif algı çalışmasına binlerce tweet atıldı. “Kürtlerin hakkını savunuyoruz.” diye on binlerce paylaşımda bulunuldu.

Şov yapıp işte sözde Kürt vatandaşlarımızın hakkını savunanlar, devlete demediğini bırakmayanlar bugünlerde de polis ve bekçileri öne atarak olayları çarpıtıp polise saydıranlar, PKK’nın katlettiği bu Orhan Adıyaman’ı neden görmeyip tek bir ses dahi çıkarmadılar? Yoksa PKK öldürünce Kürt sayılmıyor mu? He? Neden katil PKK diyemiyorlar? Neden Kürtlerin hakkını savunuyoruz şovu yapanlar bu infaza, bu barbarlığa ses vermiyorlar? Yahu bir düşünsene, bir düşün. Bu adamlar neden PKK’ya lanet okuyamıyorlar? Devlete polise gelince demediğini bırakmayanlar konu PKK’ya gelince, konu teröristlere gelince neden it gibi korkuyorlar da başlarını kuma gömüyorlar?

Bu ülkede Kürt-Türk çatışmasından artık hiç kimse prim beklemesin, rant dilenmesin. Böyle bir hevesle de sosyal medyada üfürük gündemlerle gövde gösterisine kalkmasın. Kürt vatandaşlarımızın hakkını ve aklını sömüren PKK teröristtir, bölücüdür ve kalleş, kalleştir! He bunun yanında PKK’ya ve onun uzantısı olan HDP’ye alan açıp elini kolunu genişleten, beraber nasıl salladık diyen, helva yapıp dağıtan, sırf Tayyip Erdoğan hazımsızlığından dolayı bunlarla kan kardeşliği yapanlar da aynı bunlar kadar vicdansızdır, karaktersizdir, ikiyüzlüdür ve onursuzdur.

Bütün bunların yanında haberiniz vardır, TBMM’de darbe yapılmış, öyle okuduk sosyal medyada. Yok yok, 15 Temmuz Darbesi değil bahsedilen, ona zaten tiyatro diyorlar; Meclis’te terörist sözcülüğü yapan, ülkesini satan o sözde vekillerin milletvekillikleri düşürüldü. Neymiş milletin iradesine saygı duyulmamış, buna da darbe diyorlar. Sosyal medyada infial oluşturmaya çalışan bu zümrenin yanında Meclis’te böyle sıralara masalara vuran, devrimci sloganlar atan bu milletine milletinin değerlerine uzak olan sözde milletin vekillerini de maalesef gördük. Peki, milletvekilliği düşürülenler kimler veyahut da bu kişilerin neden milletvekillikleri düşürüldü? Devletinin istihbari yani gizli bilgilerini ifşa edip bunları gazetelere servis eden bir hainin Meclis’te milletvekilliği düşürüldü ve aynı şekilde o gazi Meclis’te devamlı PKK sözcülüğünü yapıp PKK’ya ‘gerilla’ diyerek onu meşrulaştırmaya çalışan ve ve devletini aleni bir şekilde tehdit eden vatansız bir kadının da milletvekilliği düşürüldü ve bunun yanında 15 yaşında şehit edilen o Eren Bülbül’ü öldüren teröristin cenazesinde boy göstermeyi gururla paylaşan bir terörist sevici, onun da milletvekilliği düşürüldü.

Yani hiç kimse merak etmesin, zamanı geldiğinde devlet atını nallamasını da bilir itini bağlamasını da.

Kalın sağlıcakla.