SOSYAL MEDYADAKİ SON VİDEOM! – 06 Temmuz 2020

Sosyal Medyadaki Son Videom

‘Sosyal medyama dokunma, burası Kuzey Kore mi? Özgürlüğümüzü elimizden alamazsınız. Yok artık, bu ülkede yaşanmaz. Bu kadarı da olmaz, geleceğimizi hiç ediyorlar, kaçıncı yüzyıldayız ya.” gibi bir ton şey…

Abi konu ne, he? Konu ne konu?

Sosyal medyada artan küfür, hakaret, tehdit ve itibar suikastı üzerine, ayrıca Türkiye’nin adam yerine konmaması, Türkiye’deki yasaları umursamayan, Türkiye’den kazandığı paralara vergi ödemeyi reddeden o küresel firmalar için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, sosyal medya ve dijital platformları kapsayan bir düzenleme yapılacağını söyledi. Evet evet, gerekirse kanunlara uymazlarsa da kapatılacağını söyledi ve ardından bir güruh süper hızlı ve süper banal bir linç kampanyası başlattı yani ne diyorlar, “Biz istediğimiz gibi küfür edeceğiz, önümüze geleni fake hesaplardan tehdit edeceğiz; milletin özellikle de İslami değerlere sahip insanların ailelerine, değerlerine, inançlarına ve siyasi düşüncelerine istediğimizi söyleyeceğiz.” diyorlar; yalan ve iftira zevkimize karışmayın diyorlar; bunlar bizim fikirlerimiz, fikir özgürlüğümüz var diyorlar; eş cinselliği, ensest sapıklıkları çocukların izlediği çizgi filmlere kadar indirenlere de dokunmayın diyorlar.

Farkındalar mı değiller mi bilmiyorum ama söyledikleri şey bu.

Bugün orada burada yayınlanan çizgi filmlerde çocuklarımızın, evlatlarımızın karşısına çıkan, tacizi ve cinsiyetsizliği meşrulaştıran, çarpık ilişkiyi normalleştiren; fuhuşu, uyuşturucuyu, şiddeti ve isyanı özendiren dizilere, içeriklere ses çıkarmayalım istiyor birileri galiba.

Bahsedilen sosyal medya platformlarının dünyanın birçok ülkesinde gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerinde dahi ofisleri var, şirketleri var yani oralarda bir muhatap var ama çuvalla para kazandıkları ülkemizde ise Facebook’un, YouTube’un, TikTok’un bir ofisi dahi yok. Ülkenizin kanunlarını tınlamayız diyorlar, bize üçüncü dünya ülkesiymişiz gibi muamele etmeye çalışıyorlar.

Elinizde klavye var diye istediğinize hakaret etme, istediğinize iftira atma, istediğinize küfür etme, istediğinizi aşağılama, istediğiniz onuruyla oynama hakkına sahip değilsiniz. Daha doğrusu hiç kimsenin böyle bir hakkı yok. Ayrıca bu ifade özgürlüğü falan değildir he; kötülüktür, pisliktir, aymazlıktır ve haysiyetsizliktir.

Daha bugün Sakarya’da bir havai fişek firmasında bir patlama yaşandı. Ölülerimiz var, yaralılarımız var. Oradaki her bir canın ailesi, sevdiği, eşi, dostu var. Herkes oradan gelecek bir tek iyi bir habere duacıyken sen kalkıp da sosyal medyada, “Ne var bunda, işçiler kutlama yapıyor olamaz mı?” diyemeyeceksin bundan sonra. Sırf İslam’a küfür etmek için, sırf Müslümanları karalamak için hiçbir açıklama yapmamış, kovid nedeniyle hastaneye falanda gitmemiş bir adama artık iftira atamayacaksın, o adamın itibarıyla oynayamayacaksın. Fazilet Durağı yalanı gibi organize sahtekârlıklarla ve algılarla milletin aklıyla artık dalga geçemeyeceksin. Hiç kimsenin karısına, kızına, çocuğuna hakaret edemeyeceksin. Bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanını sosyal medya üzerinden tehdit edemeyeceksin. O Cumhurbaşkanı’nın ölmüş anasına küfür edemeyeceksin, devletimize katil diyemeyeceksin. Hee ben istediğim gibi yaparım dersen de bunun hesabını tıpış tıpış vereceksin. Terörün, teröristin propagandasını yapamayacaksın artık bu mecralardan. Ermenistan’a selam çakamayacaksın. O küçücük çocukların izledikleri filmlere, “Abimden hamile kaldım, işte babama okşattım” başlıkları atanlardan bunun hesabı sorulacak artık.

Öyle koltuğa uzanıp hadi şu ünlüye giydirelim, hadi bu futbolcuya küfür edelim, hadi şu bakana en ağır hakaretleri edeyim sonra da ifade özgürlüğünün arkasına saklanayım diye bir dünya olmayacak artık bundan sonra.

Velhasıl dostlar hiçbir yerin, hiçbir mecranın kapandığı mapandığı yok. Bu alanlara düzenlemeler getirilecek ve aslında bu düzenlemeler de insan olmanın gereği olan edep, ahlak hatırlatılacak, haddi aşana haddi bildirilecek, kural tanımayana kanunlar hatırlatılacak, kirli hesaplarla trollük yapanların kimlikleri deşifre edilecek.

Ve unutmayın:

2020 yılındayız, dijital bir çağın içerisindeyiz. Bu ülkenin de dünya kamuoyunda bir itibarı, bir duruşu ve bir marka değeri var. Öyle interneti kapatarak, sosyal medya hesaplarını yok sayarak bu ülkenin marka değerine hiç kimse zarar vermek istemez. Cumhurbaşkanı’nın söylediği şey sosyal medya platformlarını kapatma projesi değil, sosyal medyada da olsa insan olma ve insan kalma hukukunu düzenleme projesidir. Bu açıklamanın, bu düzenlemenin insanlıktan uzak olanları rahatsız etmesi de çok da şaşırılacak bir şey değil galiba.

Kalın sağlıcakla.