YENİ HEDEF KUNDAKTAKİ BEBEK! – 02 Temmuz 2020
“Biliyor musunuz? Ben bu çağdan nefret ettim. Etimle, kemiğimle nefret ettim.” diyen Cahit Zarifoğlu, daha bu günleri görmeden söylemişti bu sözleri. Yaşasaydı ve görseydi daha yeni doğmuş bir çocuğa, cennet kokusu üzerinde dünyaya gözlerini açan bir meleğe hakaret eden, küfür eden, sırf siyasi hesaplaşmalarından dolayı o çocuğu ağzına alan zavallılara kim bilir ne derdi Zarifoğlu?
Dün Berat Albayrak ve eşi Esra Hanım’ın 4. çocukları dünyaya geldi. Berat Albayrak’ta son derece normal bir şekilde bakan kimliğinin, damat kimliğinin, evlat kimliğinin dışında sadece baba kimliğiyle sosyal medya hesaplarında sevincini ve mutluluğunu paylaştı:
“Rabbimize şükürler olsun, bu gece 4. evladımız Hamza Salih ailemize, dünyamıza sefalar getirdi. Sevgili eşim Esra’ya bize bu mutluluğu yeniden yaşattığı için sevgi ve minnetlerimi sunuyorum. Dualarınızı bekleriz.” yazdı. Bu, sadece bu sonra ne oldu?
İşine geldiğinde duyar kasan işine geldiğinde kadın haklarını savunan, çocuk istismarına tepki koyan işine geldiğinde tacizin ve tecavüzün karşısında bağıran sahtekâr, ikiyüzlü, midesiz bir güruh (kusura bakmayın, sözüm meclisten de içeri, üzerine kim alınıyorsa alınsın) yeni doğan günahsız bir bebek üzerinden ahlaksızca şeyler yazdı, konuştu, paylaştı.
Biri ne yazmış biliyor musunuz? “Hamza değil, hanzo olmalıydı o çocuğun adı.”
Ulan be karaktersiz, ulan be cibilliyetsiz, ulan be ahlaksız gün gelip de bu yazdıklarının hesabı sorulduğunda ağlayıp zırlamayacaksın, geri vites yapmayacaksın. Ona buna kanı donan, üzülen, kırılan, şoklara giren, olanları aklı almayanlar neredesiniz ya, he neredesiniz? Lohusa bir anneyi, yeni doğan masum bir çocuğu hedefe koyanların karşısında neden sessizsiniz he? Neden üç maymuna yatıyorsunuz? Kadına şiddete, tacize ve tecavüze ses çıkaran; hayvan hakları, insan hakları, özgürlük, işte özel hayat üzerine bıdı bıdı konuşanlar, konuşsanıza!
Yoook olur mu? Sizin için kadına saldırı önemli değil, hangi kadına saldırıldığı önemli; çocuk istismarı değil sizin derdiniz, kimin çocuğu olduğu önemli değil mi? Yahu ne istiyorsunuz he? Hamza Salih bir bebek ya, bir can ya, bir evlat yahu, Allah’ın cennet kokusu o ya. Nasıl utanmadan alet ediyorsunuz midesizliğinize o çocuğu? Nasıl bu kadar uzaklaştınız insan olmaktan? Ne ara bu kadar kötü oldunuz? Oldunuz da birilerinin en hassas noktalarından canını yakmaktan keyif alır hale geldiniz.
Berat Albayrak’a, eşine ve ailesine söylenenler, atılan o iftiralar, yapılan hakaretler size yapılsa çıldırmaz mıydınız? Çıldırmaz mıydınız yahu? İnsan sabır taşı olsa çatlardı. He az bir şey omurgalıysanız ve yüreğiniz varsa çıkıp deyin, “Evet, derdimiz bebek Hamza Salih’le değil, derdimiz en başta onun adını aldığı Hz. Hamza’yla değil; derdimiz o bebeğin delikanlı olduğunda vereceği mücadeleyle, korkumuz yarın o çocuğun da dedeleri gibi fikir adamı, devlet adamı, dava adamı olmasıyla.” diye itiraf etsenize. Korkuyoruz deyin, bunu çekinmeden söyleyin. Anne Esra Albayrak’ın dün dünyaya getirdiği çocuğun yarın yeni bir Abdülhamid olması korkumuz deyin.
Hiç kimse kulağının üzerine yatmasın, deve kuşu gibi kafanızı kuma gömdünüz mü de iş bitmiyor, konu kapanmıyor he. Günlerce ‘sosyete damat’ ağızlarıyla siyaseti çirkinleştiren, siyasi rakiplerinin hanımının, kızlarının, çocuklarının üzerinden siyaset yapanlar, yıpratmak istedikleri kişilerin evini, bahçesini röntgenleyenler çıkıp da, “İşte üzüldüm, tasvip etmiyorum, lanetliyorum, kınıyorum…” paylaşımlarıyla gırtlaklarına kadar battıkları pislikten kurtulamayacaklar.
Susmayacağız, kapı kapı dolaşıp bu ahlaksızları, bu sözde modern külüstürleri bu esfel-i safilinden daha aşağılık olanları anlatacağız, tanıtacağız herkese. Bu kokuşmuş beyinlerin, bu timsah gözyaşı akıtanların suratlarına tükürelim diyeceğim de ama bir şeylerin değişeceğini zannetmiyorum. Onun için en güzelini Karakoç söylemiş:
Kirlenmiş bir yüreği on ırmak temizlemez
Bir namus lekesini kırk bıçak temizlemez
Bilerek girdiğiniz çamurun pisliğini
Sonradan pişman olup ağlamak temizlemez.
He bu arada sen de hoş geldin Hamza Salih bebek.
Sağlıcakla kalın, insanca kalın.