Bütün kimliklerin ötesinde 7 yaşında bir erkek çocuğu babası olarak sesleniyorum bugün.

Eylüller için, Leylalar için, çocuklara-kadınlara-engellilere-yaşlılara, hayvanlara zulmeden, kıyan sapıklar için, şiddete uğrayan her masum can için sesleniyorum…

Bir evladını kendi elleriyle toprağa koyan, evlat acısını iliklerine kadar yaşamış bir kardeşiniz olarak hem de.

Çocuklarınıza iyi bakın. Onlara küçük yaştan itibaren mahremiyeti, korunmayı öğretin. “Ya çocuğa böyle şeyler anlatılır mı?” deyip utanmayı, “Büyüyünce kendi öğrenir” deyip ertelemeyi, şaka yoluyla geçiştirdiğiniz cinsellik muhabbetlerini bırakın artık. Bırakın “amcaya göster bakalımları”, “abi bir öpsün bakalımları”…

Alın karşınıza, çocuğun da birey olduğunu, özel alanına siz dâhil izinsiz kimseyi yaklaştırmaması gerektiğini en küçük yaştan itibaren anlatın, eritip kulaklarına dökün…

Bir şekerle, oyuncakla, kandırılmasına izin vermeyin. “Bağırma” demeyin çocuklarınıza, ne zaman bağırması, şikâyet etmesi gerektiğini öğretin. “Cinsellikle alakalı konuşmaları bizim ülkemiz kaldırmaz” kafasını bırakın artık. Allahınızı seviyorsanız, yapın bunu, öğretin, anlatın, her gün işleyin yavrularınıza.

İnsanlığın ağladığı bugün, istismarların derecelerini, bunu yapan şerefsizlerin akı selim olup olmadıklarını, çocuklara nasıl kıyıldığının detaylarını konuşmayalım artık.

Bunu yapan her kimse, nerde ve ne zaman asılacağını, evladının acısını ömür billah unutamayacak ana babalarla birlikte, yüreği yanan bu milletin o dar ağacında sallanan mahlukları nasıl izleyeceğini konuşalım.

Yalnız bugün için değil, şimdiye kadar yapılan her benzeri suçun hesabını tek tek soralım darağacının kurulduğu o meydanda. “Ateş düştüğü yeri yakar” lafları geride kalsın artık, “Allah sabır versinlerle” geçiştirmeyelim bu vicdansız, kansız felaketlerin sonucunu.

Tecavüzün affı yok kardeşim, olmasın da. Kadına şiddetin özrü yok kardeşim olmasın da. Hayvana zulmün azı çoğu yok kardeşim olmasın da. Kim masum bir cana zerre miskal zarar veriyorsa cezasını hem bu dünyada, hem mahşeri ilahide lime lime çekip kor olsun, ateş olsun, yaktığı canlar kadar canı yansın o hayvandan daha aşağılık olan o esfele safilinlerin…

Kısasta hayat vardır, aksi halde mazlumun, mağdurun yüreğini ferahlatmayan karar zalime mükâfat olur…

Ve sayın cumhurbaşkanım,

Biz size inandık, senin yüreğine, inancına mazluma-mağdura sahip çıkışına güvendik. Siz o karanlık 15 Temmuz gecesinde telefonla canlı yayına bağlanıp “Ben bu topraklarda milli iradenin üstünde bir güç tanımıyorum” dediniz ve tarihin akışını değiştirdik.

İşte şimdi o milli irade 7’den 70’e size sesleniyor…

Bedeli ne olursa olsun, ister bize barbar desinler, ister Avrupa Birliği kapılarını kapatsınlar, ister tüm dünya devletleri bize sırtını dönsün.

Yeter artık pedofili, taciz, cinayet, istismar ve vatana ihanet karşısında atılacak her adımın sonucunda bu millet her türlü yükü almaya hazırdır…

Hala siyaset yapacaksa meclis, ellerini taşın altına koyamayacaksa milletvekilleri, o halde vekillerle değil, milletin ta kendisi ile halledelim bu işi. Gerekiyorsa önce kurun sandıkları referandum yapalım, ardından kurun darağaçlarını bu utançtan kurtulalım.

Kalın sağlıcakla…