Hadi bakalım, şimdi kalksınlar yine beğensinler Selahattin Demirtaş’ın siyasi çizgisini. Beğensinler ki şu mübarek ramazan gününde evlerinden dışarıya çıkamayan o yaşlılara erzak götürürken eli kanlı teröristlerce şehit edilen kardeşlerimizin vebali bir ömür yakalarına yapışsın bu orta yolcu deyyusların.

Muhalif olmayı, özgür olmayı, entel dantel olmayı, sol yumruğunu havaya kaldırıp slogan atmak zanneden kardeşim iyi dinle:

Terörist dün de teröristti, bugün de terörist, yarın da teröristtir. Bunun daha ötesi berisi yok ama bu kahpelere bu kalleşlere terörist diyemeyen dilleriniz var ya, o sizin o dilleriniz; hani PYD terör örgütü değildir diyen, hani biz her rengi mecliste isteriz mavallarıyla teröristi yalayan, hani bir oy HDP’ye bir oy CHP’ye” diye dilenen dilleriniz… İşte o dillerin sahibi sizler, siz de en az bu iki vatandaşımızı katleden teröristler kadar suçlusunuz, sorumlusunuz.

Sakın başsağlığı diliyoruz, işte bizler de kınıyoruz diye sağda solda göz boyamaya kalkmayın, sakın böyle içiniz yanıyormuş gibi de paylaşımlar yaparak dün Kandil dağlarında kırdığınız fındıkları bugün unuttuk sanmayın. Sakın ama sakın! Apo’nun heykelini dikme hayalleri kuran bu vatan hainlerine özgürlük dilenen dillerinizle bugün takiyecilik oynamaya kalkmayın, sakın.

Zahmet edip haber yapmışsınız ya o paçavra gazetelerinizde, internet sitelerinizde. Gördük, gördük de görür görmez kan beynimize sıçradı. Ulan namussuzlar “Vefa Sosyal Destek Ekibine Saldırı, işte iki kişi hayatını kaybetti” demek, ne demektir he? He? Neden terör saldırısı diyemiyorsunuz, neden PKK’lı teröristler şu mübarek ayda Van’da kan akıttı diyemiyorsunuz he? Tek amaçları birilerinin sofrasına erzak taşımak olan insanları PKK’lı teröristler öldürdü diye niye yazamıyorsunuz?

Bu nasıl bir kahpeliktir ya, he? Soyunuza yazıklar olsun ya da belki bu yaptığınız ahde vefadır. Hani dün seçimlerde yaşadığınız o nikâhsız birlikteliğin geri ödemesidir belki de bu manşet dilleri. Olabilir de, bilmem artık.

Bu toprakların ortak düşmanı PKK, YPG, DHKP/C, PYD ve FETÖ’dür ve bu gruplar teröristtir. Bunlarla arasına mesafe koyamayan her kim varsa siyasetçi, milletvekili, belediye başkanı, gazeteci, akademisyen, sanatçı, avukat, yazarçizer kim varsa onların da hepsi terörist sevicidir.

Birde çok merak ediyorum, hakikaten merak ediyorum:

İki Kürt kardeşimiz katledildi. Hem de oruçlu hem de insanlara yardım ederken hem de masum bir şekilde ama o Berkin Elvan ekmek almaya gidiyordu diye ayağa kalkan sanatçılar, hiçbir tanesi bu vahşeti görmedi. “Tek suçu ekmek almaya gitmekti.” diyen o akademisyenler, o yazarlar, o gazeteciler, o sözde aydın cumhuriyetçiler… Hiçbir tanesinin sesi bile çıkmadı be.

PKK sevicilerini meclise sokanlar, PKK’nın siyasi kanadı barajı geçti diye pilav dağıtanlar, PKK ile arasına mesafe koymayanlara her evden bir oy verenler, beraber salladık diye el ele tokalaşanlar… Neredesiniz ulan? İki tane Kürt vatandaşımız katledildi, neredesiniz be?

Yaşını dahi dolduramayan Bedirhan bebeği duymadınız, Yasin Börü’ye ses çıkarmadınız, Aybüke öğretmeni görmediniz, Eren Bülbül’e “İyi ki vardın Eren!” diyemediniz be.

15 Temmuz’da da kafanızı kuma gömmüştünüz. Ekonomik saldırılarda ülkemizin çökmesini beklemiştiniz. Hatta şu pandemi, bu virüs salgınında bile bütün ülke kırılsın, ölsün, sağlık sistemi çöksün diye beklediniz be.

Ama ya ya bizimki de iş mi be? Tutturmuşuz sizden insanlık bekliyoruz, merhamet bekliyoruz, adamlık, civanperverlik bekliyoruz, vefa bekliyoruz sizden vefa. Yok ki bunlar, bunların hiçbir tanesi -aradığınız numaraya ulaşılamıyor- yok sizde bunlar.

Ama ben size bir şey söyleyeyim mi beyler? Bu bayrak ve bu millet gölgesine sığınana yâr olur, yâren olur; lakin bu bayrağa el uzatana da zamanı geldiğinde bu bayrak ve bu millet Azrail olur, bunu unutmayın!

Kalın sağlıcakla.