DÜNYADA PARA BİTTİ – 29 EYLÜL 2021

30Bdd534 F57F 4F3E 9C22 D4B5376E7F2A

Bizler günlük kargaşa içerisinde böyle kulaç atarken, günlük hayat mücadelesi içerisinde çırpınırken yani gündelik rutinde yaşamaya devam ederken dünyada neler oluyor biliyor musunuz? He?

Yeni bir salgın mı planlanıyor? Yok. Yeni bir gen oyunu mu devrede? Yok yok, bu da değil. Yeni bir süper güç mü yaratılıyor? Eee biraz yaklaştınız. Ne oluyor abi? Hakikaten ne oluyor? Bizler salgınla, şununla bununla ilgilenirken tüm dünyanın sistemi ve şimdiye kadar ezber bilinen düzeni değiştiriliyor. E bunu zaten biliyoruz, Facebook’ta da bir sürü video var bununla alakalı: su bitecek, her taraf çöl olacak, fırtınalar, kasırgalar, tufanlar olacakmış… Yani acayip sıkıntılı günler gelecekmiş. Şey de, gelecekte. 🙂

Bu öyle bir mevzu değil, mevzu başka…

Dünyada para dönemi bitti. Nasıl yani? Para yok mu artık yani o bildiğimiz para yok mu? Şöyle:

O bildiğimiz anlamdaki para olayı var ya, işte o bitti yani bitmek üzere. Dijital dünya yani dijital çağ, artık uzakta falan değil yani çizgi film hikâyelerinde de değil artık, evimizin salonunun tam ortasında.

Şimdi şöyle anlatayım. Karabük’te gelin ve damada takı töreninde 3 bin TL değerinde “15 bin adet kripto para” takıldı. Buna benzer bir sürü şeyi daha duyup yaşayacağız ve hayatımızın normali haline gelecek bu kripto para piyasası.

Şimdi öyle bir şey var ki dünyada birileri teknolojik olarak her ilerlemeyi “Ooo, vaayyy, olağanüstü…” diye böyle kontrolsüz bir gelişme olarak öne sürüyor, birileri de bugünün getirdiği şartları reddedip o cilalı taş devri hayatına özlemini dile getiriyor.

Dijital gelişmeleri öcü olarak gösterip toplumu korkutan değil; değişimi kavrayıp, gerekli hamleleri ve ön görüleri yapıp bunlara göre şekil almak yani alt yapıyı ona göre hazırlamak ve buna göre zamana ayak uydurup yolumuza devam etmemiz lazım.

Amerika’nın o meşhur dünya rezervi olan dolar var ya, heh işte o bizim de görebileceğimiz yakın bir zaman içerisinde bitecek. Evet evet, dolar bitecek. Şimdi bundan sonrasına belki de birileri bu adam kafayı yedi diye değiştirip izlemeyecek ama dolar yakın gelecek zaman içinde dünyadaki bugünkü karşılığını göremeyeceği için bitecek.

Merkez bankası faizi düşürüyor, dolar fırlıyor. Allah Allah…

S400’ler konusunda yani kendi savunma alanımızda daha da güçlenmemiz için Türkiye girişimde bulunuyor, hooop dolarla vururuz sizi diye Amerika yaptırımla tehdit ediyor.

Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Birleşmiş Milletlerde konuşuyor, borsa neredeyse her cümle başı inip çıkıyor.

Türkiye kendi uydusunu uzaya fırlatıyor, dolar yine yerinde durmuyor.

Karabağ Zaferi’ne İHA, SİHA’lar damgasını vurur, can kardeşlerimizle yani Azerbaycan’la tek yürek mücadelemizi veririz ama yine dolardaki hareketlilik konuşulur.

Caatsa yaptırımları diye bir şey var, bugünlerde yine konuşulmaya başlandı. Sebep? Türkiye’nin yeni S400’lerle ilgili sergilediği duruştan dolayı. Yahu kardeşim benim sınırım, benim ülkem, benim savunma stratejim, benim güvenliğim, benim ülke vizyonum, benim ülke misyonum… Her ne dersen de adına! Yani benim ülkemdeki bir hamle için kimden ve ne için emir almamızı bekliyor ki birileri he?

Amerika’nın gelecek vaat ettiği herkes bir bir çöküyor bu yeni yüzyılda. Bakın görün, Amerika -yakındır yazın bunu bir yere- PKK’yı da öyle sap gibi ortada bırakacak. Ben çıkarlarının olduğunu düşünmüyorum, artık siz kendiniz takılın yani ne haliniz varsa görün deyip böyle salacak onları çayıra. Dünyadaki diğer tasmalı canlılarına yaptığı gibi. Bu Amerika… Zaten şu anda da nasıl dün, “Orta Doğu’dayım, oraya barış ve özgürlük götüreceğim.” diyorduysa, şimdi aynı masalı Orta Asya için yazmaya başladı.

İsterseniz şöyle yapalım. Amerika’nın bugün geldiği noktayı şöyle 1-2 dakikada analiz edelim. Mesele şu. Onu, yani Amerika’yı süper güç yapanlar elini Amerika’dan çekmeye karar verdiler. Amerika’yı star yapanlar bugün o masalın sonunun gelmesi gerektiğini anladılar. He nereden çıkarıyorsun bunu? Amerika’yı görsel ve yazılı basında devamlı yıldızların altında taşıyanlar artık Amerika’daki evsizleri, Amerika’nın afetlerdeki sefilliğini, çaresizliğini, Amerika’daki madde bağımlılığının her geçen gün önü kesilemez bir yükselişe geçtiğini servis ediyorlar. Bakın bu haberler öyle kendiliğinden olmuyor, Amerika’yı Amerika yapan akıl yapıyor bunu. Yani ABD hegemonyasının sona yaklaştığının haberini böyle sosyolojik olarak ezberletiyorlar dünyaya ve bu çöküşü de kendi içlerinde böyle gönülsüz bir egemen güç olarak konuşuyorlar. Yani işte bu kadar para, bu kadar süper güç, bu kadar zirvede olmak yeter bize,  biz artık böyle kendi yağımızda kavrulma kararı aldık diyorlar. Tabii yılların Amerika’sı; Çin, Rusya, Türkiye bizim iflahımızı kesti, elimizi kolumuzu bağladı diyemiyor ya, bunu söylüyor.

Neyse şimdi geleyim esas konuya. Dostlar farkında mısınız? Sokakta omzunu birine çarpsan her 3 kişiden 2’si kripto parayla böyle köşeyi dönme, kısa yoldan tek gecede zengin olmanın peşinde.

“Komşumun oğlu bulmuş parayı, bir haftada zengin oldu, ohhh döndü köşeyi, evini sattı kripto paraya yatırdı, şimdi çiftlik kurdu, paraya para demiyor…” Bir başkası da şöyle diyor, “Ya bizim mahallede biri vardı, gidip kredi çekip kriptoya para yatırmış, 3 gün sonra kazandığı bütün parayla kredisini de kapatmış. Vay bee…”

Bu ve benzeri hikâyeleri siz de duyuyor musunuz etrafınızda? He? Bunun gibi bir sürü daha örneğe tanık oldunuz değil mi?

Evet, dünyada para devri bitti. Artık kripto paraya geçiş zamanı. “Ya iyi de abi işte bunun Tosuncuk’u var, Thodex’i var. Bunların hepsini gördük. İşte kripto para ayağına vurgun yapıp ondan sonra topukluyorlar. Kime nasıl güveneceğiz de gireceğiz bu kripto para işine diyorsunuz değil mi?

Bakın dostlar, kripto para deyince aklınıza sadece “para yatırdım, para kazanacağım, tek gecede milyoner olacağım” yani “ya batacağım ya da çıkacağım” gibi bir şey gelmesin. Kripto para eşittir bu az önce konuştuklarım değil. Yakındaki kripto para bizim şu an alışverişte, markette, yolda yani hayatımızın her alanında kullandığımız paranın ederiyle devam edecek bir para birimi olacak.

Dünyadaki ülkeler bu konuyla alakalı alt yapılarını hızlandırmaya başladı. Bence geç bile kalındı ama neyse. He bu arada dijital Türk lirası içinde ilk adımlar atıldı. 2021 yılında artık dijital tük liraları da piyasada olacak.

Dünyadaki dijital kripto paralar –göreceksiniz- gün gelecek altın rezervi güçlü olanların oluşturduğu dağılıma göre işlem görecek. O gelişmiş ülkeler dahi altın rezervi arıyorlarsa bunun tek bir sebebi var, o da kripto parayı altına endekslemek.

Şimdi daha iyi anlıyor musunuz? FETÖ’nün neden yıllarca ülkemizde altın arama faaliyetlerine yöneldiğini ve niçin kendilerinin kurmuş olduğu altın arama şirketlerine altın arama ruhsatı aldırmak için her yolu denediklerini anlıyor musunuz? Ve Türkiye’nin Berat Albayrak döneminde başlatılan tüm ülkelerdeki altın rezervlerini kendi içimize toplamanın yarın ülkemiz için ne anlama geleceğini şimdi daha iyi anlıyoruz herhalde değil mi?

Bizi izleyen genç kardeşlerimizin dışında çok ciddi bir kitlemizde orta yaşlı ve yaş aralığı büyük olan insanlar. Şimdi onların bu dijital paraya bakış açısı tamamen dolandırıcılık hikâyelerinden ibaret. Haksız da sayılmazlar. Günlerce televizyonda, sosyal medyada bu dolandırıcılıklar konuşuldu ama bizler bu sistemin okuryazarlığını artık ciddi anlamda yapmamız lazım. Bu sistemin ne olduğunu, işleyişini ve yakın gelecekteki varlığını böyle tane tane resmi bir şekilde insanlara anlatmamız gerekiyor. Bu dijital kripto dünyasındaki gerçekleri ve dünyadaki geleceğini her yaş grubuyla paylaşmak ve doğru bilgiyi iyi bir iletişim diliyle aktarmak gerekiyor. Tekrar söylüyorum, kripto para böyle alım satımla kolay yoldan köşeyi dönmeden ibaret değildir. Kripto para “bugün yatırdım, yarın zengin oldum” diye herkesi zengin edecek bir platform da değildir. Şu an da dünya üzerindeki hiçbir kripto para piyasası yüzde yüz tam garantili ve güvenlikli bir yer değildir.

Bu ekonomi, para piyasaları, iktisat konusunda çok yeterli birisi değilim ama araştırdım ve onun için de sizlere biraz anlatayım. Bitcoin bir şirket değil veya böyle bir CEO’su, bir yöneticisi olan bir şey de değil. Bu bir yazılım. Tamamen bilgisayar ağlarıyla devam eden bir yazılım ağı bu sistem yani merkezsiz para işleyişi. Yalnız bugüne kadar o kadar fazla dolandırıcılık o kadar fazla bu konuda mağduriyet ve o kadar fazla kayıplar yaşandı ki bu ağda buradaki insanlar bu şirketleri kuranları hedef gösterse de aslında asıl suçlu burada biziz. Nedeniyse şu:

Birincisi kontrolsüz kazanma isteği. İkincisi de bu sistemin okuryazarlığını bilmeden aşırı açlıkla para kazanma hırsımızın mağduru oldu bu sistemde kaybedenler ve bu videoyu çekme aşamasında da araştırma yaparken öğrendim. Bu büyük para kaybedenlere de balina sazan diyorlarmış bu piyasanın raconunda.

Yani dostlar, bu konuyu daha çok çok konuşacağız. Bendeki izlenim şudur ki, bu dünyayı yani kripto para alemini bir vurgun yeri olarak değil paranın devrim yolculuğu yani bir sistem değişikliği, aslında bir girişimcilik alanı olarak görmemiz gerekiyor hatta ve hatta bu alanı bir meslek alanı gibi görüp bu alanda bilgi birikimlerimizi geliştirme yoluna gitmeliyiz. Bu sektörde de bir kariyer ve bir gelecek vizyonu çizebiliriz kendimize. Özellikle genç kardeşlerim; bakın bu alanı doğru okumayı yani yeni bir şeyi keşfetmeyi öğrenmek olarak yaklaşmamız lazım bu olaya.

Biz ne söylersek söyleyelim önümüzdeki yıllar dijital paraların hüküm süreceği yıllar ve biz de ona göre şimdiden tedbirlerimizi almamız gerekiyor. Son olarak da şunu şöyle söyleyeyim:

Herkes hazır olsun, geliyor gelmekte olan o yeni dünya!

Kalın sağlıcakla.