MESCİD-İ AKSA’YI BUNDAN SONRA NE BEKLİYOR – 12 MAYIS 2021

12 Mayis Copy

Dünya sağır olsa da, zalimi kahraman gösteren medya, kör olmuşçasına Kudüs’te, Mescid- Aksa’da dün ve önceki gün yaşananlara sessiz kalsa da, gece gündüz dua zincirleriyle, hatimleriyle, inandığı Allah’tan başka hiç kimseden yardım beklemeden el açıp haykıran Müslümanların sayısı her geçen gün her geçen saat daha da artıyor. Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için tabiri caizse saflar yeniden diziliyor.


Belki hatırlarsınız, geçen haftalarda hayvanların kozmetik ürünlerde test için kullanılmasını anlatan bir animasyon filmi hazırlanmıştı. Sosyal medyada da herkes paylaşmıştı o videoyu. Hakikaten farkındalığı yüksek ve herkes tarafından da kabul gören, bilinçlendirme açısından da gayet başarılı bir işti. Paylaşmayan hiç kimse de kalmadı. Elden ele, oradan oraya dolaştı hem de viral bir şekilde yayıldı. Topçusu, popçusu, işte sanatçısı, siyasetçisi, starı, sunucusu, oyuncusu, tanınanı tanınmayan yani herkes paylaştı bu videoyu. Yüz binler, milyonlar hatta belki de milyarlar izlendi. Allah diyor ki, “Hayvanlar benim sessiz, dilsiz kullarımdır. Onlar şimdi zulme susuyorlar ama hesap günü konuşacaklardır.” Tabii biz de böyle baktık olaya, birileri daha farklı penceren baktı ama burada önemli olan farkındalık açısından doğru ve yerinde bir çalışma olmasıydı.


Acı kıyaslanmaz, zulüm kıyaslanmaz yani böyle bir noktada, böyle bir şey yarıştırılmaz, rekabet ettirilmez, evet ama be mübarek kardeşim, bu resme duyar kasıp eğer şu resmi görmüyorsan işte burada gösteriyorsun sen niyetini. Her meseleye merhamet abidesi kesilip de mesele Müslümanlara yapılan zulümlere gelince başını kuma gömen devlet, toplum, siyasi, işte diplomat ve bilumum akademisyenler… Hani diyorlar ya, “Ya size mi hesap vereceğiz?” diye. Evet, hesabı bize vermeyeceksiniz, haklısınız, haklısınız.


Mescid-i Aksa bir doğumun eşiğinde. Bedeli ödenen ve o çok beklediğimiz kutlu sabahın gecesinde, arefesinde şu an. “Hadi canım, bu da iyi atıyor.” diyen kimse varsa bundan sonrasını izlemeye devam etmesin bu videonun. Çünkü bundan sonraki sözlerimiz inananlar içindir.


O her yerde denk geldiğimiz söz var ya, “Şşş Müslümanlar uyuyor, sessiz olun.” Bu sözü söküp atın hafızanızdan. Onun yerine bugün orada, Mescid-i Aksa’da oluk oluk akan ümmet kardeşliğinin resmini getirin koyun. Gürül gürül akan Müslümanların görüntüsünü hatırlayın. Zalim İsrail askerlerinin karşısında dimdik duran bu analar gelsin aklınıza, zalimin zulmüne tebessümle cevap veren onurlu genç kızları getirin gözünüzün önüne, o küçücük çocukların bağıra bağıra “Sizden korkmuyoruz!” feryadı çınlasın kulaklarınızda yani şer gördüğümüz olaylardaki hayrı hatırlayalım bir kere daha.

Uyumuyor Müslümanlar, evet uyumuyorlar hatta uyandı Müslümanlar, bir oldu, olacak da. Secdesi tek olan Müslümanlar toplandı. Sosyal medyasını “Kudüs” diye giydirdi bugün tüm Müslümanlar. Herkes elinden geldiğince dua zincirleri oluşturdu, hatimler indirdi, bir oldu, kenetlendi.


Hepinize bir şey soracağım, her şeyi koyun bir kenara. Hakikaten bir düşünün:

Kudüs’te milletin elinde neden Türk bayrağı var, he?

Yahu Kudüs’teki şehitlerin üzerine neden Türk bayrağı seriliyor?
Filistinli Müslümanlar bayraklarının yanında neden hep Türk bayrağını tutuyorlar?
Mescid-i Aksa’da bomba seslerinin arasında, insanlar kameralara dönüp neden Türkiye’ye selam ederiz diyor?
Filistinli Müslüman kadınlar mabedimizi koruyoruz, namusumuza sahip çıkıyoruz ve Türkiye’yi bekliyoruz diye neden açıklamalar yapıyorlar?

Ciddi soruyorum ya, bir düşünün.


Türkiye Dışişleri Bakanı’nın, “Kınama bitmiştir artık, gereken yapılacaktır.” diye açıklama yaptığında neden herkes bu açıklamanın peşine, “Ya Rabb’i ordumuzu muzaffer eyle!” diye açıklama yapıyor? -Kimse sorgulamıyor he, hakikaten gider mi gitmez mi diye kimse bakmıyor. Demek ki gidiyor abi. Türkiye diyorsa gidiyor abi, Kudüs’e gidiyor demek ki Türk askeri. Herkes öyle bakıyor olaya.-


Oradaki Müslüman kardeşlerimiz İsrail ordusuna doğru akın akın yürürken neden sırtlarında hep Türk bayrağını da asıp öyle iniyorlar meydana? Yahu 2 milyar Müslüman’ın olduğu dünyada neden Mescid-i Aksa konusunda herkes nefeslerini tutup da Türkiye’nin yolunu gözlüyor? Gurbetteki kardeşlerimiz Türkiye güçlensin diye Mescid-i Aksa’ya yetişsin diye neden dua ediyor? Müslüman insanlar bir olmak ve birlikte karar vermek için neden Türkiye’yi dört gözle izliyor? Tanzanya’dan daha yeni geldim. Afrikalı Müslümanlar neden Türkiye’nin kendi haklarını savunması için bizden destek bekliyor? Bir Balkanlara bakıyorsun, Balkanlardaki Türkler izlerinin ve öz kimliklerinin korunması için verdikleri mücadelede neden Türkiye’nin yanlarında olmasını istiyor?


“Türk beklenendir” sözünü bugünlerde etimizle kemiğimizle yaşıyoruz. Ben bugün, “İşte o sessiz, işte bu suskun, işte şu bir şey demedi, işte bu sanatçı açıklama yapmadı, şu kişi bir şey yazmadı…” demekten vazgeçeceğim. Az önce de dedim ya, hesabını elbette bize vermeyecek. Evet, evet bugün susanlar, bugün bir şeyleri görmeyenler, konuşulması gereken zaman da konuşmayanlar,  evet hesabını bize vermeyecekler, doğru.


Ben bugün, bu kenetlenmenin ,bu birlikte yükselen sesi duyacağım her yerde. Türkiye’deki siyasi partilerin hep bir ağızdan yaptığı o Mescid-i Aksa açıklamalarını getireceğim aklıma. Aynı görüşte olmasalar dahi böyle kutsal bir konuda nasıl aynı kararlılıkla devam ettiklerini hep tutacağım hafızamda. Umudumu ve zafere olan inancımı arttıracak güzellikleri getireceğim hatırıma. Mescid-i Aksa’nın seferine koşmaya dünden razı gençleri getireceğim aklıma. O mücahitlerin, o inancını ve tekbir seslerini getireceğim aklıma.
Kavga bu kadar büyükken ben kendi kardeşimle kavga etmeye kalkmayacağım bugün. Ateş bu kadar harlıyken bugün, ben içeride başka bir ateşe odun taşımayacağım. Siyasi partilerin o kısır halkasında tutmayacağım bu derdimi, hepsinin üzerinde başımın üstünde taşıyacağım bu aşkı, bu bekleyişi.


Ayasofya’yla beraber üzerimizdeki o ölü toprağının kalktığının göstergesidir bu yaşananlar. Nasıl yani falan demeyin! Hep birlikte şahit olacağız Kudüs’ün de özgürlüğüne kavuştuğuna. “Bir sabah gelecek kardan aydınlık” diye şarkılar söyleyen o güzel çocukların davası mutlaka kazanacak! Kitaplar “Kimmiş bu İsrail, İsrail diye bir devlet yoktur, İsrail vatansızdır, İsrail topraksızdır” diye başlık atan bizim çocuklarımızı yazacak.
Ellerindeki o son teknoloji silahlarla Filistinli Müslümanlardan korkan ve yenilen İsrail’i yazacak tarih.

Şunu hiç kimse unutmasın:
Vaat edilmiş toprakların peşinde olan İsrailoğullarını; Nil’in, Fırat’ın ve Dicle’nin çocukları bir olup püskürtecektir.


Sesimiz çıkmıyor, elimizden bir şey gelmiyor deme. Sen de katıl bu birliktelik kervanına. Sen de ortak ol bu duanın zincirlerinin herhangi bir halkasına. “Sesimiz çıkmıyor, elimizden bir şey gelmiyor…” deme. Elinden gelecek en güçlü silah budur işte.

Dostlar Mescid-i Aksa ve Müslümanlar sancılı bir doğumda şu an ve ümmet bu kutlu doğuma, bu kardan aydınlık sabahlara ve bu tamamlanacak nura önünde sonunda şahit olacak. Evelallah, biiznillah.

Kalın sağlıcakla.