Müslüman coğrafyalara zulmedenler bu ülkedeki en güzel hoş geldin ramazan reklamlarını hazırladılar. Markalarını iftar sofralarımıza dantelli bir şekilde koydular. Asidini büyük bir zevkle açtılar şişelerin. Biz satın aldıkça onlar mermilerini doldurdular. Biz o markaların olduğu masalarda orucumuzu açmak için topun patlamasını beklerken bir yerlerde gerçekten bombalar, evet bombalar patladı ve çocukların üzerine yağdı o bombalar. Hani reklamlarda diyorlar ya ramazanda her evde bir telaş diye, o bombaların üzerine yağdığı evlerde evet vardı bir telaş, hem de can telaşı…

Şimdi bunları söylerken birileri çıkıp diyor ki, ama canım hiçbir deterjan da onun kadar beyazlatmıyor ki, hiçbir şampuan o marka kadar saçımı beslemiyor, o asitli içecekler olmadan yemek boğazımdan geçmiyor.

Almayalım o markaları, uzak duralım o markalardan diyoruz. Almayınca, yemeyince, kullanmayınca ölmeyiz diyoruz, birileri çıkıyor diyor ki, “E o zaman ülkeye sokmayacaksınız bu markaları. Öyle bir kişinin ambargosuyla mı olur bu iş?” diyorlar. Olur kardeşim olur, hem de bal gibi olur.

Bir kişiyle başlayan irade dalga dalga yayılır. Bir kişinin farkındalığıyla başlayan uyanış milyonları uyandırır. Bir kişinin ayık kalmasıyla bir ses çıkar ve o ses koca ülkede yankılanır.

Salgın var, evet; bu yılda camilerde o sımsıkı saflar yok, bu yılda belki de bayramlaşma da olmayacak.  Evet, salgın var; bu yılda iftar sofrasında o muhabbetli toplanmalar olmayacak. Sahurlara kadar oturup muhabbet edemeyeceğiz eşle dostla. Bunun gibi saymaya kalksak siz de çok iyi biliyorsunuz ki bu işin sonu gelmez ama 11 ayın sultanı, rahmet ayı, tövbe ayı, affedilme ayı, bin aydan daha hayırlı bir geceyi yani Kadir Gecesi’ni içinde barındıran, bizi bayramla müjdeleyen ramazan ayını bu yasaklarla, bu kısıtlamalarla mı karşılayacağız? Amalarla fakatlarla, lakinlerle…

Dostlar, atalım şu üzerimize salgılanan korku ve endişe buhranını, en azından bu ay ve bırakalım sürekli olumsuz son dakika haberlerin içerisinde boğulup kaybolmayı, Bir vazgeçelim o sosyal medya zehirlenmesiyle bize dayatılan ve sonu gelmeyen negatiflikleri.

Ramazanı hoş karşılayalım, ramazanı şen karşılayalım, ramazanı helvalar kavurarak, gül suyuyla evlerimizi temizleyerek karşılayalım.

Oruç tutmanın resmen yasak olduğu ülkeler var biliyor musunuz? Çin’in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde memurlar, öğrenciler ve öğretmenlerin oruç tutması resmen yasak. Allah böyle bir acıyı hiç kimseye yaşatmasın. Duamız budur.

Ezan sesini özgürce duyduğumuz bu coğrafyada her evde, her köyde, her alanda ramazanın gelişini hissederek yaşayalım hatta etrafımıza da hissettirelim.

Olmaz öyle “bu senede ramazan böyle” deyip kenarda durmak. Evini süsle, perdelerine ışıklar as, mahyalar as, 3-5 liraya internetten led ışıklar alarak ışıl ışıl yap evini, camını, pencereni… Bir kartona evimize hoş geldin ramazan yaz, renkli kalemlerle süsle, boya o kartonu ve as onu evinin giriş kapısına. Evine girenlerde, komşularda senin evinde ramazan olduğunu görsün ve bilsinler. Balkonundan bayraklar sallandır. Evdeki çocuk anlasın bu ayın diğer aylardan farklı olduğunu, sevinç olduğunu, kavuşma olduğunu hissetsin ve telefon rehberinde yıllardır numarası kayıtlı olan ama hiç aramadığın kişilere aç bir telefon. “Ramazana kavuştuk, tebrik ederim.” de. Dua et, dua iste. Sadece bunun için aradım de ve sonra da kapat telefonu.

O tatlı telaşı karşı balkondan komşun fark etsin. Böyle böyle yayılsın bu heyecanımız, bu sevincimiz, bu mutluluğumuz ve bunun yanında gurbette ramazanı karşılayacak olan dostlarımız var. Yıllardır Müslüman olmayan ülkelerde öz değerlerimizi yaşatmak için verdiğiniz mücadeleyi biliyoruz ve gayretinize de şahidiz. Sizlere de müjdeler olsun, ramazan geldi. İnşallah bu ramazanda Anadolu’yu evlerinizde yaşatacaksınız ve dostlar, geçen yıl aramızda olup da bu ramazanı göremeyen nice tanıdıklarımız, nice komşularımız var değil mi? Onun için ramazana kavuşmak bir nasip meselesidir dostlar, ramazan ayıyla müjdelenmek ve her anı bir sevap, her anı bir rahmet, her anı her dakikası ayrı bir güzellik olan ramazan biz Müslümanların en kıymetli sevincidir.

Her ne olursa olsun bu sevince bu mutluluğa gölge düşürmeyelim, kimsenin de gölge düşürmesine müsaade etmeyelim.

Şükürler olsun bizleri ramazana kavuşturana.

Bayram? Ona da Allah kerim.

Hayırlı ramazanların olsun.