Günlerdir gördüklerimiz, okuduklarımız, şahit olduklarımız, duyduklarımız içimizi parçaladı, gözyaşlarımızı akıttı, ciğerimizi deldi, tabiri caizse canımızı acıttı ve ruhumuz kirlendi; yalanlardan, algılardan, ajanslarından, operasyonlarından ve özellikle de o samimi insanların saflığını kullanma yarışlarından.
Yalan haber, gerçek habere oranla 8 kat daha fazla hızlı yayılırken bilgi kirliliği söndürülemeyen yangınlardan daha tehlikeli bir hal alıyor ve git gide de çoğalıyor. Hepsi bir pislik bırakıp çekip gidiyor. Yalan yanlış kurgularla önümüze servis edilen yazılar, görseller, manşetler bizi daha da zayıflatıyor ve güçsüzleştiriyor.
Peki bu operasyona daha doğrusu bu sanal “Gezi” ayaklanmasına karşı, özellikle geçirdiğimiz bu cayır cayır, içimizi yakan günlerde biz ne yapacağız? Nasıl hareket edeceğiz? Nerede duracağız? 1-2 dakikanı ayır ve dinle.
1- Gözyaşı döktüğümüz her habere, her bilgiye, her yazılana inanıp peşine takılmayacağız. Uyanık olacağız, uyanık! Milyonlarca kişi, milyarlarca kişi paylaşsa da, etkileşimi bilmem kaç yüz bin olsa da bir haberi, bir belgeyi, bir bilgiyi sorgulamadan atlamayacağız, uyanık olacağız. Önümüze düşen her paylaşımı iyi niyetli ve masum görüp yaymaya alet olmayacağız.
2- Özellikle bu süreçte hiç kimseyle şahsi bir kavganın içine girmeyeceğiz. Aramızda oluşturulmak istenen kaos ve kavga ortamına sürüklenmeyeceğiz. İşte o ünlü, bu sanatçı, işte şu influencer, işte şu fenomen, bu fondaş gazeteci… Kimse kim! Hiç kimseyle kavga etmeyeceğiz yani evimiz yanarken evin ortasına bir odun da biz atmayacağız. Yangına benzinle gitmeyeceğiz dostlar.
3- Bu ülkeyi, bu bayrağı, bu cumhuriyeti hiç kimseye satmayacağız. Satılığa çıkaranların tezgahında onların sesini yükseltmelerine müsaade etmeyeceğiz. Gerçeği savunacağız, doğruyu savunacağız, bu milletin her sıkıntıdan nasıl çıktığını önce kendimiz hatırlayacağız, sonra da bunu millete hatırlatacağız.
4- Bazılarının sürekli sorularla önümüze set vurmasına, aklımızın karıştırılmasına, gündemi devamlı sorularla meşgul edenlere cevap yetiştirmeye kalkmayacağız. Çünkü sen cevap verdikçe bir soru daha soracaklar; cevap ver, yeni bir soru daha soracaklar. Çünkü amaçları bizi yormak, bizi yıpratmak istiyorlar ve pes edene kadar da durmayacaklar, zorlayacaklar! Onun için bugünler soru sorma günleri değil veyahut da birilerinin sorularına cevap yetiştirme günü değil dostlar.
5- (En önemlisi!) Yangınla mücadeleye en ufak bir zarar verecek paylaşımda bulunmayacağız. İnsanları galeyana getiren, işte kontrol altına alınmasına rağmen hala yanıyor diye servis edilen, Türkiye’deki yangınlara ait olmayan o gerçek dışı fotoğraflarla oluşturulmak istenen ortama zemin hazırlamayacağız. Bakın dostlar, dikkatli olacağız. Dikkatli olacağız, oyuna gelmeyeceğiz! Günlerce canını dişine takarak o ormanlarda, o ateşlere karşı mücadele eden insanların motivasyonunu düşürecek, onları psikolojik olarak zayıflatacak en ufak bir şeye kalkışmayacağız.
Neymiş efendim, “Help Turkey, işte globall call, küresel yardım çağrısı” Bu oyuna gelmeyeceğiz!
Türkiye diplomasi çerçevesinde destek aldığı ülkelerle mücadelesine hali hazırda devam ediyor. Kim olduğu, nereden beslendiği belli olmayan bir ajanstan tek bil dil ile oluşturulmak istenen bu viral sanal “Gezi” çıkışının karşısında dik ve güçlü duracağız.
Dostlar, Türkiye bugüne kadar başına gelmiş olan ne varsa hepsinin üstesinden geldi, bunun da üstesinden gelecek. Sadece bizim yapmamız gereken, sadece ve sadece birlik olmak ve birilerinin de tezgahına gelmemek!
Allah devletimize zeval vermesin, Allah bu milletin yar ve yardımcısı olsun.
Kalın sağlıcakla.