VALLAHİ BUNU DA DEDİ! – 27 Aralık 2020

24 Aralik Story

Popüler yeni siyaset dilinin en önemli oltası şu:

Saçmala, konuştur, adın geçsin sonra gündemde kal. Hülya Avşar taktiğiymiş aslında bu. Ortaya bir laf atıp adını konuşturmak; yani iyidir, kötüdür, şöyledir, böyledir gibi ne konuşulduğunu hiç önemsemeden sadece konuşma.

 Bir şey diyeyim mi? Bunu çok iyi yapıyor bu Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve o çiftliğindeki dostlar. Bak, ben de geldim o oltaya, konuşuyorum. Madem olan oldu, girdik bu konuya, ee o zaman konuşalım.

40 yıl düşünsem Mine Kırıkkanat ile aynı fikirde olacağım aklıma bile gelmezdi. 2020 bitmeden vallahi bu da oldu. Bu 2020 yılı ne tuhaf bir yıl arkadaş ya.

Çünkü gün geçmiyor ki Kemal Kılıçdaroğlu saçmalıklarına bir yenisini daha eklemesin.

Dostlar bu adam çıktı ve dedi ki, “Uyuşturucu ticareti yapan adamdan vergi alacaksın, organ mafyalığı yapandan da vergi alacaksın, hatta kara parayla devleti dolandıranlardan da vergi alacaksın.”

Ne kaldı geriye? Bir o şey mi, silah kaçakçılığı yapanlar? Onlar bahsediyor… Yok, yok onu katmadı. Neyse…

Ortam buz kesiyor o dakika. Kimse ne olduğunu bile fark edemiyor. Cumhuriyet tarihinin en kirli sözlerini sarf eden, Atatürk’ün partisinin şimdiki lideri böyle açık açık, gözümüzün içine baka baka aynen böyle söylüyor.

Vergiyi organ mafyasından, uyuşturucu çetesinden, kara para aklayandan alacaksın. Allah’ım aklımıza mukayyet ol.

Mine Kırıkkanat da dayanamamış, ilk kez başından sonuna tutarlı bir cümle kurmuş. Kendisini tebrik ediyoruz.

Diyor ki, “Uyuşturucu tacirinden, organ ticaretinden vergi almak nasıl bir devlet anlayışıdır? Suç bunlar ya suç! Yasal faaliyetler mi ki vergiye tabii olsun? Suçlunun malına, mülküne, parasın el koyar, cezasını kesersin. Aklını mı yitirdin Kemal Kılıçdaroğlu? CHP’de herkes ne yapıyor, herkes uyuyor mu?” demiş. Vallahi doğru demiş.

Kemal Bey hakikaten ne yapıyorsunuz? Neyi ima ediyorsunuz veya siz hangi kafayla bu şuursuz, bu akıl almaz açıklamalarla gündemi meşgul ediyorsunuz?

Partinizdeki o malum(!) olayları konuşmadan, açıklayamadan, Cumhuriyet Halk Partisine gönül veren, oy veren, Cumhuriyet Halk Partisini destekleyen insanlara bu yüz karası aymazlığı anlatamazken bir de üstüne bu şuursuz söylemlerinizle gündem mi değiştirmeye çalışıyorsunuz? Ne yapıyorsunuz?

Yaptığınız açıklamalardan sonra aklımıza şu geliyor:

O malum(!) olayları açıklayamadığınıza göre Allah muhafaza bir gün bu devleti yöneten tarafta görev aldığınızda, demek ki böyle fuhuş evlerine öncelik verip devlete vergi sağlayan -sizin de çok iyi anladığınız bir sektör- bu alanda çalışmalar yapacaksınız öyle mi?

He bu arada sizin ağzınızdan birebir çıkan şeyleri konuşuyoruz heee, yorum falan yapmıyoruz. Onun için boşa saldırıya, savunmaya geçmeyin hemen.

Diyorsunuz ki; bu işleri kaçak yapmayın, gelin gelir kaydınızı da yaptırıp verginizi de ödeyin. Yazıklar olsun ya, yaşınızdan başınızdan utanın!

Kaç yaşında bu Kemal Kılıçdaroğlu? 72.

Ya senin bu yaşta oturup caminin avlusunda dostlarınla beraber çay içme lazım, muhabbet etmen lazım. Sen? Senin uğraştığın işlere bak.

Ne olursa olsun, ne kadar fikir ayrılığı veyahutta da ideolojik farklılıklar da olsa bu memleketteki okulların önlerinde, senin benim çocuklarımıza uyuşturucu madde satanları önleyebilmek için, verilen mücadeleyi görmüyorsanız körsünüz.

Şimdiye kadar bu konuyla ilgili birlik olmaya, beraber mücadele etmeye, böyle yekûn bir duruş sergilemeye ve ailemizi, evlatlarımızı, gençlerimizi korumaya yönelik hiçbir çalışmaya adım atmıyorsanız veyahutta da yapılanları konuşmuyorsanız sağır ve dilsizsiniz.

Saçma sapan gündemler oluştururken, kendi partinizin içinde dahi, sizin artık kontrol edilemez bir aymazlıkta, sapkınlıkla saçmaladığınız her gün yüzünüze vuruluyor bunlar. Siz? 3 maymuna yatıp konudan haberim yok, işte bilmiyorum, gündemimde bunlar yok ayağı yapıyorsunuz. ”Millet aç aç, erken seçim erken seçim…” devamlı bunları söylüyorsunuz.

Sayın Kılıçdaroğlu’na tavsiyemiz önümüzdeki 20 yılı Danimarka’nın özerk şehri olan Christiania’da geçirsin. O şehir her türlü illegal işlerin yasal olmamasına rağmen yaşandığı, polisin, devletin veya dışarıdan herhangi bir kimsenin o mahalle içerisine müdahale edemediği sözde kurtarılmış bölgede yaşayıp Cumhuriyet Halk Partisine uzaktan danışmanlık hizmeti versin. Hem belki oradaki uyuşturucu ticareti yapanları da devlete vergi vermeye ikna eder de bu dâhiyane üst akıl fikri karşılık görmüş olur.

Kemal Bey çıkın ve adam gibi, “Sözlerim yanlıştı, hatalıydı, denilmemesi gereken laflardı.” deyip bu milletten özür dileyin özür.

O işe yaramaz avukatlarınız da boş belgelerle savunma yapıp o sizin pisliğinizi daha fazla da sıvamasınlar.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözleri yasal sözlermiş, işte yasal olmayan hiçbir ibare bulunmuyormuş.

Kafayı yiyeceğim ya! Yahu yasal olmayan bir konuyla alakalı nasıl yasal olduğunu iddia ederek konuşursunuz? Bunu hangi akıl ile yapıyorsunuz? Kimin ağzından, neye hizmet etmek için böyle şeyleri konuşuyorsunuz?

Bütün ekip oturduk üzerine bir iki gün geçsin, mevzuyu böyle doğru okuyup, bir kanıya varalım, bir sonuca varalım diye bekledik.

Çıkardığımız sonuç şu:

Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM’deki grup kürsüsünden çıkıp söylediği bu sözler ne anlama geliyor biliyor musunuz?

Türkiye Cumhuriyeti organ mafyalarının kol gezdiği, uyuşturucu ve madde ticaretinin her yerde yapıldığı, kara para aklayan bir ülkedir demek istiyor Türkiye Cumhuriyetine.

İşte bu itibarsızlığı resmetmek ve bütün dünyaya duyurmak istiyor.

İşimiz var Kemal Bey, bir rahat bırakın bizi.

Sizin işiniz örtmek, saklamak, kayırmak. Hakikaten ne oldu sizin o malum(!) meseleler, he?

Kalın sağlıcakla.