MÜJDENELER OLSUN 94 RUHU GERİ GELİYOR! – 24 Şubat 2021

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, Cumhuriyetimizin 100 yılına denk gelen 2023 seçimleri için şimdiden canla başla çalışmaya başlayan AK Parti’de hepinizin bildiği gibi kongre süreci yaşanıyor. Pandemi öncesinde planlanan il, ilçe ve belde kongreleri, bütün dünyayı etkileyen koronavirüs sürecine takılınca bir kısmı dar kapsamlı, maske mesafe kuralına uygun, seyircisiz, sadece delegelerle yapıldı. Son günlerde ise tedbirleri daha sıkılaştırıp belli oranda katılımcı davet edilerek yapılıyor. Tabi birçok kişi “Bu kalabalık nedir arkadaş? Hani korona vardı? Restorana kafeler kapalı ama kongreler tam gaz diyerek” eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koronavirüs salgını sebebiyle çoğu zaman canlı bağlantıyla kimi zaman da bizzat katıldığı kongrelerle il teşkilatları yenilendi, tazelendi

CHP’den YÜZYILIN İTİRAFI – 18 ŞUBAT 2021

Gara’da 13 vatandaşımız PKK terör örgütü tarafından infaz yöntemiyle şehit edildi. Haince ve barbarca. Bu olay Türkiye için yeni bir milat olacağa benziyor. Terör örgütü PKK ile tam 37 yıldır amansız bir şekilde mücadele eden Türkiye, hem PKK terör örgütüyle hem PKK’ya destek veren o Avrupa ülkeleri ve Amerika ile hem de yurt içindeki PKK’ya destek veren siyasetçisinden gazetecisine, sanatçısına kadar bütün zümrelerle yeni bir mücadele dönemine giriyor. Önümüzdeki günler Türkiye’nin o sırtında yıllardır kambur olan bu terör belası ile ilgili yeni gelişmelere sahne olacak. En azından o şekilde gözüküyor. Türkiye bütün ülke olarak, 83 milyon vatandaşıyla şu an da 13 vatandaşının haince, barbarca katledilmesinin acısını yaşıyor, tabiri caizse yasını tutuyor ama bazı acılar vardır ki

BU DÜNYADAN DOĞAN CÜCELOĞLU GEÇTİ – 17 Şubat 2021

İsmini mutlaka duymuşsunuzdur. Ya yazdığı bir kitaptan ya da ilerlemiş yaşına rağmen o gençlere taş çıkartacak bir performansla sahnelerde verdiği kişisel gelişim seminerlerinden; Profesör Doktor, Psikolog ve Yazar Doğan Cüceloğlu. Doğan hoca Mersin’in Silifke ilçesinde 11 çocuklu ailenin en küçük çocuğu olarak 1938 yılında dünyaya gelmiştir. 10 yaşında annesini kaybettikten sonra, “Annen yoksa, kimsen yok.” sözleri ile sevenlerinin hem hafızasına hem de yüreğine kazıdı ismini. Yoksulluk, mücadele, duygulu ve edep dolu uzun bir ömür yaşamış ve tüm bu gelişim sürecindeki kazanımlarını kitapları ve verdiği seminerlerle de insanlarla paylaşmıştır. “Annesi olmayan, devamlı başkalarını mutlu etmeye çalışır.” diyerek hayat yolculuğunda hem yaşadığı toplumu keşfetmeye hem de kendini var

BU OKLARI TAKİP ET HOLLANDA! – 16 Şubat 2021

Dünya siyasetinde son dönemde aşırı sağcı yani herkesin anlayacağı dilde söyleyelim “Irkçı, faşist” siyasetçiler seslerini her zamankinden daha fazla yükseltmeye, vatandaşı oldukları ülkelerde daha fazla ilgi görmeye başladılar. Yabancı düşmanlıklarının yanı sıra İslam’a ve Müslümanlara olan nefretlerini böyle açık açık dile getiren bu kişiler, halktan da biraz karşılık bulunca iyicene azıttılar, dillerinin, eylemlerinin ayarı kaçtı. İşte buna Fransa’da muhalefetteki siyasetçi Marine Le Pen’i örnek gösterebiliriz. Gerçi Macron’un da bundan geri kalır yanı yok ya, neyse… Almanya’daki aşırı sağcı parti AFD, 2013 yılından beri oylarını artırarak son yapılan seçimde ana muhalefet partisi konumuna yükseldi. Kasım ayındaki seçimde koltuğunu kaptıran eski ABD Başkanı Trump’ı da

NE İŞİMİZ VAR IRAK GARA’da? – 15 Şubat 2021

Sevgililer Günü’nde yurttan ve dünyadan böyle türlü haberler gelirken, magazin sayfaları ponçik sevgililerin son fotoğraflarını büyük bir iştahla paylaşırken ülkemizde 13 ocağa ateş düştü. 13 annenin yüreğine, 13 babanın ciğerine, 13 eşin, 13 kardeşin gönlüne kor ateşler düştü. Irak’ta, Gara Dağı’nda 13 sivil ve silahsız vatandaşımız bir mağarada şehit edildi, daha doğrusu infaz edildi. Ağızdan ne kadar da kolay çıkıyor değil mi? 13 vatandaşımız şehit oldu. Tabii, hep beraber kınayalım önce, sonra kapı arkası avuçlarımızı ovuşturarak ortaklıklara, görüşmelere, buluşmalara devam edelim değil mi? Yok! Yok yok, bu defa yemezler. Bu defa o siyasi manevralarınıza susmayacak bu millet. Öyle sosyal medya hesaplarından Eren Bülbül için, Yasin Börü için üzgün olduklarını söyleyenler, onların

BU 14 ŞUBAT ÇOK ANLAMLI ÇÜNKÜ…

Bugün 14 Şubat yani Sevgililer Günü… Herkes elinde çiçekle, hediyeyle, böyle rengârenk balonlarla dolaşıyor sokakta demek isterdik ama bu sene öyle olmuyor maalesef. Pandemi, sevgilileri de vurdu anlayacağınız. Zaten bir araya gelmenin riskli olduğu şu dönemde Sevgililer Günü de hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasına denk gelince hediyeleşmeler de uzaktan oluyor mecburen. Muhtemelen hafta sonu yasaklarında tek açık yer olan marketler, bugün kafelerin görevini de üstlenecek. Hediyesini böyle yüz yüze vermek isteyenler markette buluşup hediyeleşecekler. İlginç şeyler yaşıyoruz son bir yılda. Neyse, biz asıl konumuza dönelim. Ben böyle geçmişiyle ilgili çok şey bilmediğim özel günlerle alakalı ufak bir araştırma yapar, bir şeyler okur, bir şeyler kurcalarım. Bu gün nereden çıkmış, kim

YUKARI DEĞİL UZAYA BAKIYORUZ – 10 Şubat 2021

Ülkemiz adına tarihi bir gün daha yaşıyoruz. Bundan 50 yıl, 100 yıl sonra 9 Şubat 2021 tarihi kitaplarda yer alacak, ülkenin dönüm noktalarından biri olarak anılacak. Bundan eminiz. Göreve geldiği 2002 yılından beri Türkiye’yi aldığı yerden bambaşka bir seviyeye çıkaran Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarı, dünyada sadece 2-3 ülkenin söz sahibi olduğu uzayda “Ben de varım” diyebilmek için tarihi bir hamle yaparak 2018’in sonlarında Türkiye Uzay Ajansını kurdu. Şöyle geriye dönüp Türkiye’nin uzay serüvenine baktığımızda kısa sürede ne kadar büyük bir yol kat edildiğini rahatça görebiliriz. Uzaydan bahsedeceğiz ya ama öncesinde hem dünyanın hem de Türkiye’nin uzay serüvenini şöyle kısa bir hatırlayalım. Dünya için uzayda var olma yarışı, 1950’li yıllardaki o soğuk savaş

BÖYLE İKİYÜZLÜLÜK DÜNYADA YOK – 07 Şubat 2021

Şu kısacık ömrümüzde o kadar çok ikiyüzlü insan, o kadar çok ikiyüzlü kurum gördük ki, bundan sonra da neler göreceğiz, bilmiyoruz. Bir olayın ne olduğundan, nasıl olduğundan ziyade; olayı kim yapmış, bu yapan bizden mi değil mi veya bu olayın sonucu kime yarıyor gibi durumlara bakıp da fırıldak gibi dönen, bazen de devekuşu gibi kafasını kuma gömünce her şeyin normal seyrinde gideceğini zanneden pişkinleri de maalesef gördük. Çocuk tacizi konusunda duyar kasan, insani ve ahlaki değerlerle en hararetlisinden açıklama yapanların o beyaz yakalı sunucu bozuntusu Murat Başoğlu’nun, abisinin kızı ile uygunsuz yakalanınca dut yemiş bülbüle döndüklerini de gördük. Kadına şiddet veya kadına tecavüz konularında kurmadıkları dernek kalmayan, mor halkalılarından oturma eylemlerine, yabancı

BÖYLE POLİS BAŞKA ÜLKEDE YOK! – 04 Şubat 2020

Hayatta bazı görevler vardır, böyle aileden bile daha önce gelir. Vatan ve millet sevdasıyla yaparsın vazifeni, aşkla yaparsın. Gecesi, gündüzü, bayramı, tatili bile yoktur. Kar, kış, sel, deprem de dinlemez. Yeri geldiğinde gözünü kırpmadan günlerce çalışırsın. Canın pamuk ipliğine bağlıdır. Bu meslektekiler efendi değil, bu millete hizmetkâr olduğunu bilirler. Evet, bazı meslekler vardır ki para için yapılmaz bunlar. Sevgi, merhamet, fedakârlık, kahramanlık gerektirir yani ortaya koyduğun hizmetle karşılığında aldığın para mukayese bile edilemez. İşte bu mesleklerin en başında da polislik geliyor. Türk Polis Teşkilatıyla ne kadar övünsek, onlara ne kadar teşekkür etsek yine de azdır. Vatandaşı için bu kadar fedakârca çalışan, teröristlere, uyuşturucu tacirlerine, katillere dahi

BOĞAZİÇİ’NDE MESELE REKTÖR değil! – 02 Şubat 2021

Kısa bir süre önce Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atanan Melih Bulu nazarında, üniversitede öğrenci eylemleri ve gösterileri başladı. Bekliyor muyduk böyle hareketlenmeleri? Evet. Geç bile kalındı, değil mi? Öğrenci eylemleri diye baktık olaya ilk başlarda ama gelgelelim ki yine aynı terane. Aynı terane diyorum, -lütfen hiç kimse kusura bakmasın- üniversiteye atanan rektörü; okul öğrencilerinin, okul hocalarının istememe durumu, bununla alakalı bir hak arayışı durumu elbette olabilir. Bu hak zaten, sistemde de yasallaştırılmış bir şey yani kimsenin buna dur dediği, “Hayırdır ne ayaksınız, ne oluyor?” dediği falan yok! Ama gelgelelim olayların nasıl seyrettiğine, mevzunun ne olduğuna ve artık o klişe söze yani meselenin aslında ne olduğuna. Boğaziçi Üniversitesine rektör